4 Ağustos 2016 Perşembe

KAPİTALİZMİN OYUNCAKLARI


     Dünya'nın geri kalanını kendi Karbon Kopyalarına dönüştürme tutkusu ve insanlığı kendi karbon kopyalarına dönüştürme sürecini ilerletmek için dünyayı bağlantılı kılacak, küreselleşme adında bir şey getiriyorlar. Tüm dünyayı birbirine bağlıyorlar. İşte bu şekilde tüm dünyayı birbirine bağlıyorlar. Televizyon İnsanlığın geri kalanının beynini yıkamak için başlıca unsur  olarak kullanılır ve insanlığı Batı'nın kopyası haline getirir. (SAVAŞ-TERÖRİZM)
Mesela gördüğüm şey toplumumuza ve kültürümüze bulaşmış markalaşmayı kullanmak ve bunu küreselleşmekle bağdaştırmaktır. Çünkü şimdi bir ayakkabı alacak olsanız elinizde küreselleşme hikayesi var demektir. Elinizde bir deri var ki; belki Arjantin'de üretilmiş ve Oregon'daki bir şirketle anlaşan Hong Konglu brokerlarla ticaret yapan Koreli bir üretici tarafından  Filipinler'e deniz yoluyla nakledilmiş, bu ürüne bakıp eğer bunun oluşması için gereken parçaları ayırt edebilirseniz, eğer küresel ekonomideki parçaları ortaya koyabilirseniz, işte o zaman anlarsınız. Şirketlerin size geçen yıl reklamlar vasıtasıyla ne kadar ayakkabı masrafı yaptırdıklarını, reklam için bir Süper Stara ne kadar ödediklerini, kazanan ve kaybedenler arasındaki küresel ekonomi eşitsizliğini düşünün. Araştırmalara göre son 6 yılda gördüğümüz şey, kabuğu soyulmuş ürünlerdeki markalaşma patlamasıdır. Markaların arkasına bakın nasıl üretildiklerini görmek için sahte görünüşünü soyun atın, Birleşik Devletlerde Nke işçilerinin, Gp işçilerinin, sponsor edilmiş İşçi Grupları vardır ki, bunlar ürünlerin nasıl üretildiğini anlatmak için kampüslere giderler ve tabi ki bu kampanyalar için rahatsız edici bir şeydir. Çünkü onlar Küreselleşmenin Motorları olmalarına rağmen, küreselleşmeye gerçekten inanmazlar, bu tarz bir küreselleşmeye değil, onların bütün sistemi üretim dünyasına bağlıdır. Tüketim dünyası sağlam bir şekilde durur ve bu bizim mükemmel parlak Küresel Dünyamızın ardındaki sırları öğrendiğimiz yerde insanlarla bağlantıdan uzak kalmazlar ve şimdi bu markalar pek çok açıdan küreselleşmenin en görünür hedefleri oldular. 
     Ne zaman bir Protesto gösterisi görsek; Stbks'ı, Gp'i, M.D..ds'ı koruyan gösteri polisleri(amerikan polisi) olur ve bu bana olağanüstü sembolik bir şey gibi geliyor. Onlar Küresel Dünyaya girişteki sahte görünüşü koruyorlar ve bunun meydana getirdiği şey, bunların hepsini bir araya getirmek ve mağazanın, Süper Market'in dışındaki markayı parlak bir görünüşe kavuşturmak ve ürünlerinizin nasıl kullanıldığını biliyoruz demek. Kampanyaların yaptığı budur. Küreselleşmeyi gerçek hale getirdiler. Diyorlar ki; bu yediğiniz yemekle ilgilidir, giydiğiniz elbise ile ilgilidir, çocuklarınıza aldığınız oyuncakla ilgilidir.
     Küreselleşme, Dünya üzerindeki endüstriyi birbirine bağlayan bir sistemdir ve size insanlığın onsuz yok olacağını söylerler, tıpkı makine gibi, birkaç ihtiyacını karşılayan, aynı iş çıkarlarını gözeten bir sistem. Küreselleşmiş dünyada şirketler, yaşayan, nefes alan insanlar gibidir. Modern Çağ efendiyi köle yapar. Bunlar, kanunlar tarafından dizayn edilen bir çeşit 
özel şahsiyetlerdir. Sadece kendi stokçuları içindir, iş gücü gibi yada her neyse, yatırım yapanlar için değil... Bu sistem olmadan yaşayamayacağımız ile aldatılıyoruz, FAKAT ASLINDA BİZ OLMASAK BU SİSTEM YAŞAYAMAZ. Tıpkı arı kovanı gibi... Hiç soru sormayan, çizgiyi aşmayan, Hapishane Baronlarına ihtiyaç duyan, onları seven Erkek arılara ihtiyaç vardır. İnsanlığımızı mı kaybettik? Makinenin Dişlisi mi olduk? Bir makine ki; Bizim üstümüzden ziyafet çekerek yaşayan, sayemizde oburca beslenen, sermayesini çoğaltmak için bizleri sindiren. SİZ BİR KURBAN MISINIZ? Sanırım İnsanların şirketlerle ilgili düştükleri hata şu: Tüm bu şirketlerin bizim gibi olduğunu düşünüyorlar. "General E. birçok hikayesi olan yaşlı bir adam gibidir", "Nike Genç, Enerjik", "Microsoft agresif", "Mc Dnlds genç, sempatik, açık, yürekli", "Monsnto kusursuz giyinen" gibi düşünceleri var insanların. İnsanlar sanıyor ki bu şirketlerin hisleri var, politikaları var, inanç sistemleri var. Ama gerçekten bir şeyleri var, o da bizdeki çeyrek TL'yi bile bize nasıl harcatacaklarıdır, HEPSİ BU. Tabi ki kazanç elde edecekler, bu iyi bir şeydir. Ancak bu iyi durum sadece ticaretin meşruluğu ile ilgilidir, yoksa çok ulusluluk ile ilgili değildir.   Bu Kapitalizmin bizim üzerimizde daha fazla yarar sağlaması için bir dürtüdür.