21 Ocak 2017 Cumartesi

ÜRETİM VE TÜKETİM YÖNETİMİNDEN YÖNETİŞİME DOĞRU

     
       Sanayi devriminden sonra yaşanan devinimlerden birisi olan Fordist üretim şekli ile seri üretim, makineleşme ve daha çok ve daha hızlı fabrikalaşma baş göstermiştir. Bu üretim sürecindeki değişiklikler sadece dar anlamda üretim düzeyinde etkisini göstermekle kalmayıp daha geniş alanlara yayılmıştır. Fordist modelin getirdiği hareketli bant sistemi ile işletmeler/fabrikalar/kuruluşlar daha çok çıktı elde ederek daha az maliyetle üretim sürecinde yol almışlardır. İşletmelerin sürekliliği varsayımı gereği maliyet-girdi-çıktı analizi yapmaları ve daha etkili ve verimli bir bileşen elde etmeleri için organizasyonlarında büyük yenilik ve dinamizm sağlamaları gerekmekteydi. Bu süreçte kuruluşlar daha çok çıktıyı daha az ham madde ve işçilik maliyetleri ile elde etmeyi başarmışlardı. Ancak bu durum belli bir süre sonra sorunları da beraberinde getirecekti. İşçilerin çalışma koşulları, yaşam alanları, emeğin karşılığı ve beklentileri sürekli birbiri ile çatışmaya başlamıştı.
       Fordist üretim süreci ile hız kazanan tek düzelik, sıradanlık ve işe yabancılaşma yerini insanı ön plana çıkaran insana değer veren ve bir makinenin dişlisi olarak görmeyen yeni bir sürece bırakmıştı. Post-Modern diye adlandırılan bu dönemde çalışanların çalışma hayatlarının yanı sıra toplumsal, sosyal ve özel hayatının da ele alınması ile yeni akımlar meydana gelmiştir. Bu akımlar ile birlikte yeni hedefler, yeni vizyonlar ve de yeni misyonlar belirlenmiştir. Bunlardan en önemlisi tüketiciyi hedef alan ve tüketiciyi kendine çekme gücünün keşfedildiği “reklam” ve “reklamcılık” faaliyetleridir. Tüketicinin iradesine, arzularına, isteklerine ve ihtiyaçlarına bir nevi ipotek koymaktadır. Artık kişi kendisinin isteklerinin esiri olmaktan çıkıp ona sunulanın esiri olmaya başlamış ve de tüketim çılgınlığı ve tüketim toplumuna dönüşmeye başlamıştır. Bunun ile birlikte yaşanan gelişmeler her zaman “tüketim” etrafında toplanmış ve merkeze yerleştirilmiştir. Dünya da yaşanan her alandaki “yeni” diyebileceğimiz gelişmeler tüketim merkezli bir sarmala yerleşmekteydi. Teknolojiden sağlığa, gıdadan pazarlamaya, satıştan alışa, ticaretten üretime, finanstan planlamaya her alanda merkezi olarak düşünülmesi gereken ''tüketimdir''.
       İstek, arzu ve ihtiyaçlarımızın ipotek altına alınması ile birlikte daha çok satma daha farklı üretim ve daha çok kazanç ile işletmeler, kurumlar ve kuruluşlar planlı diyebileceğimiz demodeliğe girişmişlerdir. “İcat edilebilecek her şey icat edilmiştir” sözü bir nevi yerini korumaktadır. Zira günümüzde icat denilen durumların eskinin devamı ve geliştirilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Eskinin ürünün yerini bir kaç özellik almış “yeni ürün” almaktadır. Planlı demodelik ile kastedilen durum da yeninin özellik katsayısının artmasıdır.
       Tüketim alanında yaşanan bu gelişmeler ile birlikte organizasyonların yapısında da buna paralel olacak bir şekilde gelişmeler yaşanmıştır. Öncelikle insanlık tarihinin yaşadığı ve yaşamakta olduğu üç gelişme vardır. Bunlar; üretim toplumu-tüketim toplumu-bilgi toplumudur. Günümüz dünyasında bilgi toplumu olarak varlığımızı sürdürmekteyiz. Üretim sürecinde insanın yerini alan makineler ile birlikte insan, üretimi yöneten hale gelmiştir. Artık az kişi ile yönetim, çok kişi ile üretim süreci tersine dönmüş ve de çok kişi ile yönetim sürecine girilmiştir. İşletme ve kuruluşların giderek büyümesi ile yönetme durumu da zorlaşmıştır. Kurum ve kuruluşların bünyeleri üçe ayrılmıştır; iş yapan, işi takip eden ve işi yönetendir. Bu hiyerarşik bir tabloya dönüşmüştür. Alt kademeden orta kademeye ve üst kademeye doğru yayılan bir hiyerarşidir. Sayı bakımından alttan yukarı doğru bir azalma olsa da bilgi bakımından bu durum tam tersinedir. Çalışanların işi yönetme-yöneltme, koordinasyon ve yerine getirme durumları belirli bir plan belirli bir hedef belirli bir amaç etrafında gerçekleşmektedir. Bu amaç kurum veya kuruluşun veya toplumun faydasının gözetilerek yapılması en uygun adım olarak nitelendirilir. Yönetme ve yönetim kavramı da bu süreçler zarfında ortaya çıkmıştır. Bilgi toplumunun en önemli unsuru haline gelmiş ve hızla büyüyen gelişen toplumların (bilgi açısından) sadece yönetim ile yetinememesi sorunlarını da beraberinde getirmiştir. Bu sorunların en başında yönetim durumunun tek elden, merkezden veya tepeden yapılması gelir.
       Kurum ve kuruluşların küreselleşen dünyada ele aldığı bir takım yeni düzenlemeler mevcuttur. Bunlar günümüzde uygulanması gereken en önemli faktörler olarak görülmektedir. Bu faktörler, koordinasyon, eş güdüm, uyum ve yönetişimdir. Kurum içinde çalışanların birbiri ile ilişkileri ve bu ilişkiler neticesinde de işin yapımına odaklanma ve en uygun düzeyde gerçekleştirmek için yönetimin en iyi yönetim biçimini uygulaması gerekmektedir. Tamamen dikey, hiyerarşiyi koruyan, alta yetki vermeyen ve üstten yetki almayan durumlarda çalışanların ve kurum dışındakilerin üzerinde bir baskı oluşacak ve baskıyı hissedeceklerdir. Bu durumun verimi etkilemesi kaçınılmazdır. Çünkü çalışan, yöneten ve bundan etkilenen üçüncü kişiler daha pasif davranma, isteksiz hareket etme ve de artık kişisel menfaat düşünülmeye başlanacağı açıktır. Bu sebeple üst ve alt çalışanlar arasında koordinasyon ya da eş güdümün yanında yetki devride söz konusu olmalıdır. Yetki devri sadece iş yükünü arttırmak ya da azaltmak olarak değerlendirilirse kötü bir sonuç gibi algılanır. Ancak yetki devri bu tanımın çok çok ötesinde bir durumdur. Zira yetki devri ile beraber üstün astına güveni artmakta astın da üstüne saygısı artmaktadır. Ast verilen görevi başarma çabası içerisinde bir mutluluk duyacaktır. Üst de kurumun daha önemli iş ve işlemleri için daha çok çaba sarf edecektir. Bunun gibi birçok neden sıralanabilir. Yani yetki devri kurum içerisinde yönetişimin önemli bir parçasıdır. Yönetişim, birlikte yönetme, birlikte çaba sarf etme, ortak amaç uğrunda birliktelik, yetki gasbı yapılmadan ortak payda da düşünebilme ve karar verebilme olarak tanımlanabilir. Bu yönetişimin kurumsal bir çerçevede tanımı olabilmektedir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder